Didim VegFest 2018 – Oradaydım :)

Didim VegFest 2018 20 – 23 Nisan 2018 tarihleri arasında Didim’de gerçekleşti. Ben de oradaydım. 🙂 Festivalin ruhunu hissettim. Benim gibi vegan olan pek çok kişi gördüm. İstediğim tişörtleri ve kumaş çantaları aldım. İndirimli ürünler buldum. Ve vegan yemekler yedim. Ardından tüm bunları yazmak ve paylaşmak istedim.
Didim VegFest 2018 festivalinin üçüncü günü sanırım festivalin en kalabalık günüydü. İşte bu kalabalık günde festival alanını gezdim ve gezerken video çektim. İzlerken festival alanında geziyormuş gibi hissedeceksiniz.
Festival alanında pek çok etkinlik vardı. Alan farklı temalara sahip sokaklara bölünmüştü. Vegan Organik Pazar, Vegan Sokağı, Sanat Sokağı, Panel Evi ve benzeri 4 – 5 tane sokak bulunuyordu. Alan Apollon Tapınağı’nın hemen bitişiğindeki sokaklar boyunca kurulmuştu ve stand sayısı çok fazlaydı. Lokma dökenleri gözleme yapanlar, kısır, vegan hamburger, vegan lahmacun, salata, portakal suyu, taze meyveler… Kısacası aklınıza gelen her yiyecek ve içecek bulunuyordu festivalde.
Bir yandan yedim, bir yandan dolaştım. Ancak Kuşadası’ndan Didim’e çok kilometre yol katederek gelmemin asıl amacı yemek, gezmek ve eğlenmek değildi. İlk amacım Zülal Kalkandelen ile tanışmak ve onun “Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü” adlı yeni kitabını indirimli olarak satın almaktı. İkinci amacım onunla fotoğraf çektirmek ve söyleşisine katılmaktı. Diğer bir amacım da geliri İzmir’de yeni kurulan Angels’ Farm Sanctuary yani hayvanları koruma çiftliğine bağışlanacak tişört ve çantalardan satın almaktı. Bunların hepsini yaptım. JZülal Kalkandelen kitabını benim için imzaladı ve bu benim için güzel bir anı oldu.
Didim VegFest 2018 Ruhu
Didim VegFest 2018’de tıpkı benim gibi düşünen ve aynı amaç için orada olan insanlarla veganizm ruhunu paylaştım. Bu ruhu paylaştığım asıl yer Zülal Kalkandelen’in söyleşisiydi. Bir saat süren konuşmada veganizmi ele alış biçimimi iyileştirdim. Veganizmin zihnimdeki tanımının sağlam kökler salmasını sağladım. Konuşmada Kalkandelen Cowspiracy adlı ünlü belgesele de değindi. Veganlığın diyet olmadığı ve anlamının çok farklı olduğuna, vegan devrimin şart olduğuna, hayvanlara yaşama hakkı verilmesine ve bunun gibi güzel noktalara değindi.
İnsanın vegan yaşamayı tercih etmesinin altında yatan neden beslenmeden ibaretse, bu yaşam tarzı sağlam temeller üstünde oturmadığı için bir gün sona erer. Tıpkı karşılaştığım insanlardan çokça duyduğum şu cümle gibi: “Bir zamanlar ben de vegandım.” Sonra ne oldu? “Yiyecek bir şey bulamadığım için bıraktım.”
Söyleşi sırasında daha önce insanlardan duyduğum bu cümleler geldi aklıma. Veganlığın içinin boşaltıldığı düşüncesine bir kez daha kapıldım. Vegan insan bu değil. Vegan insan önce hayvanların yaşama hakkı olduğuna inanan ve bu inançla yeme-içme tercihlerini değiştiren insan aslında. Vegan olmak hayvansal şeyleri ağza almamanın yanı sıra bu şeyleri üstüne ya da ayağına giymemek de demek. Vegan olmanın ilk adımı dünya üstündeki her canlının yaşama hakkına saygı duymak demek.
İşte Zülal Kalkandelen’in veganizm tanımı:
Veganizm, hayvanların da duyarlı canlılar olduğu gerçeğinden hareketle, onlara uygulanan meta statüsünü ve sömürüyü reddederek, yaşam haklarını savunan bir özgürleştirme hareketi ve toplumsal adalet mücadelesidir.”
Didim VegFest 2019’da görüşmek üzere…
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.