Okudum: Bülbülü Öldürmek

“İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.”

Dünyada farklı insanlar var. Aslında insan sayısı kadar farklı düşünce, yargılama biçimi ve hayâl var. Beyaz olmayanların beyaz olanlarla aynı haklara sahip olmadığını düşünenler var. Adalet kimler için?

Çocukların gözünden bakıldığında insanlar ve onların düşünceleri çok karmaşık. Ama Harper Lee için bu, adaletin aslında kimler için olması gerektiğini anlatma yöntemi. Scout’ın gözünden bakıldığında ve sorgulandığında cevap bulmak daha kolay. Ağabey Jem’e sorarak cevap bulmak, Atticus ile konuşmak bir çözüm Harper Lee için.

Hikâyenin geçtiği yıllarda zenciler Maycom’da ikinci sınıf insan sayılıyorlar. Pek çok açıdan Maycomb’u zihnimizde canlandırmamızı sağlayan Harper Lee, kitabın belirli kısımlarında çarpıcı birkaç cümle serpiştirmiş. İşte onlardan örnekler:

“İnsanın hiç bilmediği işleri yapmasının da bir yolu vardır.”

“İlle de bir şey yapacaksanız başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin.”

“Kim size ne derse desin sinirlerinize hakim olun. Değişiklik olsun diye kafanızla mücadele edin.”

“Öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.”

“Birinin kötü olduğunu düşündüğü şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir sana, seni incitmez.”

Bir Zencinin Avukatı

Hikâye Atticus’un Maycomb için çok önemli olan bir davada zenci bir adamın avukatlığını yapmak üzere atanmasıyla başlıyor. Zenci bir adamı savunmak o yıllarda bir avukatın istemediği bir durum. Ancak Atticus, bundan vazgeçecek bir adam değil.

Kitapta ayrıca çocukların çok korktuğu ve öcü şeklinde nitelendirdiği bir karakter var. Kitabın başında ve sonunda sürekli çocukları meşgul ediyor. Ancak bu karakterin davranışları da, o yıllarda insanların sergilemeyi tercih ettiği davranışlara güzel bir örnek.

1926 doğumlu Amerikalı romancı  Harper Lee, 1961’de Pulitzer edebiyat Ödülü’nü kazanmış. Kitabı henüz okumadıysanız, okuduğunuzda bu ödülü almasının gerekçesini göreceksiniz. Üstelik yazar bu kitaptan sonra birkaç deneme haricinde yazı yayımlamamış. Neredeyse hiçbir söyleşi ve program davetini kabul etmemiş. Kitabın konusuna bakıldığında bu durumu anlaşılabilir buldum.

——–Kitabı henüz okumadıysanız bu kısmı atlamalısınız.———-

Bülbülü öldürmek günahtır. Aslında her canlıyı öldürmek günahtır. Özellikle de o canlı haksız yere suçlanıyor ve işlemediği bir suç yüzünden yargılanarak cezalandırılıyorsa… Eğer bülbülü eli hiç titremeden vurabiliyorsa… Vurduğu şey bir canlıysa o canlı saksağan olmuş, bülbül olmuş ne fark eder?

Bunları da beğenebilirsin

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.